1 Haziran 2017 Perşembe

sanrı

Kaçmam lazım.
Buralardan, herkesten, her şeyden kaçmam lazım.

Bazen düşünmeden edemiyorum, kim belirliyor dünyanın kalıplarını?
Hiç bardağa tepesinden bakmak yerine alttan baktın mı, tersin düz olmadı mı bi anda?

Kime şizofren diyoruz?
Söz konusu benliğimiz olunca niye bardağın altından bakmayı reddediyoruz?
Hiç düşündün mü onların doğru olanı görebilen sayılı insanlar olduğunu?
Ya da bizim yaşadıklarımızı dışa yansıtan, düzene karşı olusturdukları zekice bir tiye almaysa yaptıkları.
Kim karar veriyor.
Kim kalıplara sokuyor bizi?

Her birimiz kendi dünyamızı zihnimizde var etmiyor muyuz zaten?
İnsanlara misyonlar yükleyip beklentilerimizi arttırmıyor muyuz?
Olmayan karakterler yaratıp, dokunabildiğimiz insanların bedenlerini vermiyor muyuz?
Şimdi söyle bana:
Şizofreniyi kim belirliyor?

Ne farkımız var onlardan.
Bedenen hayali arkadaşlarımız yok belki, ama hayali karakterlerimiz var bizim de, hem de yaşayan bedenlerde.
Daha tehlikeli değil mi bizim yaptığımız?
Var olan bedenlerin şizofrenleriyiz biz.
Ufuk çizgisini gördüğü halde ötesi olduğuna inanan küçük polyanalariz en nihayetinde.

Psikiyatride hiçbir zaman söylenmezmiş hastaya, hasta olduğu.
Ya da dalga geçilmezmiş deli olanla.
Kendi yarattığı dünyanın gerçek olmadığı fikri yerle bir edermiş hastayı.
Öyle yazıyor kapkalın ciltli kitaplarda, onların, otoritelerin yalancısıyım.

Peki bizler, normal olduğunu zannedenler.
Yerle bir olmuyor muyuz?
Beklentilerinin kocaman bir yalan olduğunu anladığında, minik hayali dünyan daralmıyor mu bi anda?
Alice’in dünyasına olduğu gibi.
Ruhun sıkışmıyor mu, kafatasının içinde?

2 tane yol çiziyorsun kendine:

Ya beklentini başka bir beklentiyle tolere ediyorsun, ana yemek gelmeyince mezeyle karnini doyurmaya amin diyorsun.
Ya da gerçekleri kabulleniyorsun yolunu değiştiriyorsun.
Aç kalıyorsun.
Yemeğin hayaliyle karnını doyuruyorsun.
Hiç doymasan bile kendini inandırıyorsun bir gün gerçek olacağına.
Ve elinde yine 2 ihtimal kalıyor.
Ya doyuyor karnın,
Ya da açlık içinde gözlerini yumuyorsun.

Şimdi söyle bana.
Gerçek olan kim?
Gerçeği bilen kim?
Karnı dolu olan kim?
Kendini kandıran kim?

1 yorum:

  1. Tek gerçek var o da insanların kendi bildikleri, kendi gördükleri.

    YanıtlaSil