22 Ocak 2019 Salı

;

sahi nerede kalmıştım.

kaldığım yerden bir haberim çünkü.
aynadaki yansımam giymiş bedenimi tanımaya çalışıyor içindekini.
nelerden hoşlanırdım, nelere inanırım.
anımsar gibiyim.
anımsadığım kadarını da yaşıyorum.

bak geldim
kürkçü dükkanı misalı çaldım kapını,
seninle öğrendim özümü.
o yüzden son çare sana geldim.
sana gelene kadar bekledim.

demlendim.
özümü kustum.
acımı yaşadım.
sessiz kaldım.
sesten uzaklaştım.

ve biliyor musun?
büyüdüğümü ilk defa iliklerime kadar anladım.
çünkü bir şartı varmış büyümenin.
acı eşiğinin artmasıymış tek mesele.
üzerine yüklenen sorumlulukların, aldığın yaşın, dinlediğin hayatların çok ötesindeymiş büyümek.

ve yaşam, rüyadan farksızmış.
büyüdükçe anladım bunları.
aslında
bir gecede
büyüdüm.
girişi gelişmesi olmadı bile.
sonucu kaldı elimde.

hayatın döngüsü uzaktan mantıklı.
davulun sesi uzaktan hoş.
dibine girince acımasız.
zarını patlatırcasına acıtıyor canını.
acısı zamanla azalmıyor,
sansürlüyor zihnin olanı biteni
dudaklar susmaya alışıyor.
ruhsuz birinin kaleminden çıkmış gibi olmasının sebebi bunlar.
ruhsuz gelmiyorsa sana yazılanlar, içeride kopan fırtınadan nasibini almadığından.

günler ayları kovalarken anladım ki,
milyarlarca piyondan sadece biriyim bu diyarda,
buralardan giderken, 
son nefesimin hakkını vermiş olacağım.
kalp kırmayacağım.
tamamlanma üzerine kurulmuş şu düzende,
kimseyi yarım bırakmayacağım.

bunlar yaşanırken
her şeyi sana anlatmak istedim,
lakin
sakinleşmeyi
aklı selim anlatabilmeyi
tamamlanmayı bekledim.

o yüzden 
hoşgeldim.















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder