21 Temmuz 2019 Pazar

Çocuklar düşer, dizleri kanar.
Bazı çocuklar ağlar, bazıları da kanayan dizlerine aldırış etmeden topallar. 
Ben hala topallayan 21 yaşında bir çocuğum. 
Kalbim ruhum, aynı.
Hislerim tertemiz.
O kadar temiz ki sizi de kendim gibi sayarım.
Yetişkinliğe adım attığımı söyler herkes, kulaklarımı tıkarım. 
Hala kalbinin bir bölgesi kırık10 yaşında dizleri kanayan bir çocuğum.  
Kimse yapıştıramaz, bir edemez.

Bu yüzden kalbi kırık çocukları çok iyi anlarım.
Yaşı kaç olursa olsun, kalbi kırılmış çocukları ben gözlerinden anlarım. 

Zaman zaman,
Bırakırım çocukluğumu bir yana. 
Yetişkinliğimi koyarım tartıya.
Anlamaya çalışırım bir çocuğun kalbini kıranları,uslanmadan paramparça yapanları.
Çocukluğum ağlar sessizce yanımda.
"Anlayamazsın" der.
"Kaç yaşına gelirsen gel çözemezsin" diye ürkekçe fısıldar kulağıma.
Susmasını söylerim.
"ben de yetişkin oldum anlamalıyım" derim nasihat vermeyi bilirmiş gibi.
Çocukluğum öyle suspus bakar bana.
Çıkmaz sokakta kalmış yetişkinliğim, vazgeçer cevap aramaktan. 
En sonunda,
Kötülük bu olmalı der aklım.
Kalbim yakıştıramaz bunların saf kötülük olduğuna.
Çocuk halim konduramaz ki tüm bunları ilk aşık olduğu adama.
Bu yüzden uslanmadan cevap arar yetişkinliğim. 
Çocuk halim sussun diye, cevabını bulamadıkça üzülmesin diye. 
Lakin tuttuğum her ipin ucunda, gözlerimden ruhum fışkırır. 
Kötülüğü gözyaşlarım arındırır. 

Bu yüzden kalbi kırık çocukları çok iyi anlarım.
Yaşı kaç olursa olsun, kalbi kırılmış çocukları ben gözlerinden anlarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder